2 Nisan 2015 Perşembe

KARADENİZ FIKRALARI

Karadeniz Fıkraları (Kaz Uçar da Lâz Uçmaz mı) Günel Altıntaş’ın kaleminden İstanbul Türkçesiyle 
gerçek Karadeniz fıkraları. Semih Poroy’un karikatürleriyle...

FERHANTOLOJİ

FerhAntoloji, Şensoy'un kitapları, yayımlanmamış oyunları, TV skeçleri, şiirleri, -1968'den bugüne- 35 yıla sığdırdığı bütün yazı çalışmaları taranarak oluşturuldu: Ortaya böylesine dev bir antoloji çıktı. Şensoy külliyatına sahip olanlar için yeni bir kitap, ilk defa okuyacaklar için iyi bir fırsat FerhAntoloji.

"…Kabareci yeteneklerini sevgi ile izlediğim Ferhan Şensoy'un taze, sıcak, halkçı bir mizahı var. Yazgıdaşları imişçesine yansıttığı KAZANCI YOKUŞU'nun insancıklarını da bu külfetsiz anlatısı içinde bizlere sevdiriyor. Bu insancıklar nasıl ezildiklerinin tortusunu günlük yaşam sevinci içinde unutuyorlarsa, yazar da sanki onlardan biriymiş gibi toplumsal ukalalıklardan, yazarca bilgiçliklere yeltenmeden anlatısının tadını çıkara çıkara onlara ayna tutuyor. Sade onları konuşturduğu diyaloglar değil, kendi gözlemleri, algılamaları, söz dağarcığı, anlatışı, benzetileri ve yorumları bile argo. Öylesine onlardan. Yazımı bile onlarınki gibi yanlış kullanıyor. Bence üslubunu sevimli yapan da bu..."
Haldun Taner SİTE:

MÜSAİT Bİ YERDE GÜLECEK VAR!

  “Ciddi Ciddi Komik Kitaplar” serisinin vazgeçilmez yazarı Mine Sota yepyeni kahkaha tufanı ile yeniden raflarda.

Hayatın içinden belki de her gün şahit olduğumuz komik, düşündürücü, eğlendiren, eğlendirerek öğreten olayları ince ince dokuyarak bir sinema filmi tadında sunuyor bizlere.

Dört gözle beklenen Mine Sota kitabı bu sefer daha öncekilerden de iddialı. Herkesi hayatının bir köşesinden mutlaka yakalayacak ve kendi mahallesine sürükleyecek. Kitapta anlatılan olayları etrafınızda görmeye başladıkça kendinizi gülmekten alamayacaksınız! S

GELECEĞİN PSİKOLOJİSİ

Stanislav Grof bu kitabında, olağandışı bilinç halleriyle ve kişilik ötesi psikolojiyle ilgili olarak şimdiye kadar yapmış olduğu tüm çalışmaları özet halinde sunmakta ve insan bilinçunun derin yönleriyle ilgili elde ettiği bulguları paylaşmaktadır. 

Araştırmalarını “holotropik deneyimler” olarak adlandırdığı farklı bilinç halleri üzerinde yoğunlaştırmıştır. Psikoloji ve psikiyatrinin temel varsayım ve kavramlarının radikal biçimde gözden geçirilerek, holotropik deneyimlerle ilgili olarak yenilenmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu sebeple transpersonel psikoloji ve benzeri ekollerin yakın zamanda psikoloji bilimini gerçek statüsüne kavuşturacağını müjdelemektedir.

Bu kiyap Geleceğin Psikolojisi'nin konusuyla ilgili olan amatör ve profesyoneller için kaynak ve başvuru kitabı niteliğindedir. 

STRES YÖNETİMİ

…Stres son zamanlarda ilgi odağı olmuştur ancak, stresin geçmişi, tarih öncesi çağlara kadar uzanır. Mağara adamlarının da kendilerine göre sorunları vardı. Besin bulmak, yırtıcı hayvanlarla boğuşmak yaşamı tehdit edici stres kaynağı idi. Buna karşın mağara insanı, çağdaş insandan daha rahattı. Stres gelip geçici idi. Yırtıcı hayvanlarla boğuştuktan sonra dinlenebilirdi. Uzun azı dişli kaplan ağaçların arasından fırladığı zaman, mağara adamının vücut kimyası değişiyordu. Daha sonraları bilimin ilerlemesi ile anlaşıldı ki sempatik sinir sistemi kimyasal maddeler üretir. Bunların içinde en iyi bilineni adrenalin, “dövüş ya da kaç” tepkisine neden olur. Mağara adamı için adrenalin, tehlikeli hayvanlarla karşılaştığında yararlı idi. 

Mağara adamı, sadece kafaca savaşmakla kalmıyor, vücudu da onu yaralamaktan korumak için tepki gösteriyordu. Yara aldığı zaman kol ve bacaklarındaki kan buradan çekiliyor ve beyin ve kalp gibi hayati organlara yöneliyordu. Vücut merkezini (beyin) de kendisini korumuş oluyordu. İnsan gelişirken bu savunma araçlarını da korudu. 

Artık günümüzde iri, azı dişli kaplan yoktur. Çoğumuzun iki dövüş arasında dinlenmesi de, imkansız hale gelmiştir. Ancak karşılaşılan stresin devamlılığı pıhtılaşma işleminin hızlanmasına neden oluyor, damar duvarının pürüzsüzlüğünü bozuyor. Pıhtılaşma atardamarda birikime neden olabilir. Bu durum da, kalp krizini çabuklaştırabiliyor. Çağdaş dünyada ise strese yol açan olaylar bir yırtıcı ile savaşmaktan ziyade, psiko sosyal kaygılar ve hayal kırıklıklarıdır. SİTE:www.kitapyurdu.com

TOM SAWYER

Hikayede Tom‘un cezadan kurtulmak için herkesi şaşkına çevirecek zeka oyunlarını ve sonunda bunlardan nasıl kurtulduğunu yazıyor. Tom hikayede kendi dünyasında (nehirlerin, ormanların, mağaraların ve adaların dünyasında) bir kahraman gibi yaşar.
Tom, Missouri’ye bağlı St. Petersburg köyündeki “haşarı” çocuklardan biridir. Pervasız, tembel, çıldırtıcı ölçüde meraklı olan bir okul çocuğu ve teyzesi Polly Teyze için tam bir baş belasıdır. Bir gün Tom, Huck, Joe herkesten gizli bir plan yapar ve adaya kaçar. Herkes onları öldü sanıp cenaze töreni yapar ama törende ortaya çıkınıca herkes oyun olduğu anlaşılınca herkes onlara karşı tavır alır. Ama Tom ve Huck bu iştende kasabada yaşayan Bayan Douglas’ı öldürmek için plan yapan haydutları ortaya çıkararak kurtulur. Daha sonra haydut Kızılderili Joe’yu hapse atarlar. Ve onun definesinin yerini tek bilenler olarak Tom ve Huck defineyi yerinden çıkarır zengin bir hayat sürerler.

GERÇEKTEN BENİ DUYUYOR MUSUN ?

Acı deneyimlere yol açan pek çok sorunun kökeninde, insanların birbirini gerçekten duymaması, duyamaması yatmaktadır. Çünkü sadece söylenen 'sözcükleri' duymak, sözcüklerin ardındaki duygu dolu mesajları alamamak, yanıtların da yüzeyde kalmasına yol açar; bu durum ise iletişimin engellenmesi anlamına gelir. 
Önem verdiğimiz insanlarla ilişkilerimizin onarılmaz yaralar almasını engellemenin tek yolu, doğru iletişim kurmayı bilmektir. Doğru iletişim kurmanın yolları öğrenebilir. 
İşte, Leylâ Navaro'nun bu yapıtı, sevdiklerimizi ve önemsediklerimizi 'gerçekten' duyup kendimizi de daha içten bir biçimde duyurabilmemiz yolunda, bize önemli ipuçları vermektedir. SİT